İstanbul - Riga - Reykjavik

Sevgili Tourjuvistler!

Tourjuva rehberimiz ile havalimanında uçuştan 3 saat önce buluşmamıza ve trafiğe uygun olarak özel transfer aracınız sizleri evinizden alarak havalimanına transferinizi gerçekleştiriyor.

Rehberinizle buluşma ve tanışma sonrası havayollarının kontuarına valizlerimizi teslim ettikten sonra pasaport kontrolünden geçerek uçağın kapısına geçiyoruz. Air Baltic Hava Yolları tarifeli seferi ile aktarmalı olarak gerçekleşecek Reykjavik uçuşumuzun ardından ülkeye giriş ve bagaj alma işlemlerinin ardından bizi bekleyen özel transfer aracımızla yola çıkıyoruz.

Havalimanında bizleri bekleyen aracımızla otelimize transfer oluyoruz ve dinlenmeye geçiyoruz.

Tüm Tourjuvistler’e keyifli bir akşam ve iyi geceler dileriz.

Reykjavik - Akureyri

Kahvaltımızın ardından kuzeye, İzlanda’nın kalbinde yer alan Akureyri’ye doğru yol alıyoruz. Şehrin renkli çatıları, fiyortlarla çevrili manzarası ve sakin limanı bizleri karşılıyor. Yol boyunca geçeceğimiz kırsal köylerde İskandinav yaşamının dinginliğini hissediyor, her virajda değişen doğa manzaralarıyla büyüleniyoruz. Akureyri’ye vardığımızda liman çevresinde keyifli bir yürüyüş yapıyor, Akureyri Kilisesi’nin zarif siluetini fotoğraflıyoruz. Rengârenk çiçeklerle bezeli sokaklarda İskandinav sadeliğiyle iç içe bir gün geçiriyoruz.

Öğleden sonra dileyenlerle birlikte, hava koşulları elverirse İzlanda’nın kuzeyinde balinaların dansına tanıklık edeceğimiz özel tekne turuna çıkıyoruz. Rehberimizin anlatımları eşliğinde okyanusun serin sularında ilerlerken, yunusların zarif kıvrımlarını, kambur balinaların su yüzeyini yararken çıkardıkları sesleri duyuyoruz. Bu anlarda zaman duruyor; sadece rüzgârın ve dalgaların sesi kalıyor. Günün sonunda otelimize transfer oluyoruz, doğanın büyüsünü içimizde taşıyarak dinleniyoruz.

Tüm Tourjuvistler’e keyifli bir akşam ve iyi geceler dileriz.

Akureyri

Sabah kahvaltımızın ardından İzlanda’nın en etkileyici şelalelerinden biri olan Goðafoss’a gidiyoruz. “Tanrıların Şelalesi” olarak bilinen bu doğa harikasında köpüren suların görkemi karşısında büyüleniyoruz. Burada geçireceğimiz zaman boyunca fotoğraf molalarıyla şelalenin farklı açılardan güzelliğini izliyoruz.

Ardından Mývatn Gölü’ne geçiyoruz. Kuş çeşitliliği, volkanik oluşumlar ve lav sütunlarıyla ünlü bu bölgede doğayla iç içe bir yürüyüş yapıyoruz. Son durağımız Námaskarð bölgesi oluyor. Kaynayan çamur havuzları, buhar bacaları ve kükürtlü toprakların oluşturduğu sıra dışı manzaralar bize İzlanda’nın volkanik ruhunu hissettiriyor. Günün sonunda Akureyri’ye dönüyor, otelimizde dinleniyoruz.

Tüm Tourjuvistler’e keyifli bir akşam ve iyi geceler dileriz.

Akureyri - Bakkagerði

Kahvaltımızın ardından lav heykelleriyle ünlü Dimmuborgir’e doğru yola çıkıyoruz. Binlerce yıl önce patlayan yanardağların şekillendirdiği bu alan, efsanelere göre elflerin yaşadığı topraklar olarak biliniyor. Bu gizemli coğrafyada dolaşırken doğanın sanatla yarışan formlarını izliyor, bazen bir kemerin altından geçiyor, bazen lav sütunlarının gölgesinde mola veriyoruz. Her adımda İzlanda’nın mitolojik ruhunu hissediyoruz.

Sonrasında rotamızı Avrupa’nın en güçlü şelalelerinden biri olan Dettifoss’a çeviriyoruz. Köpüren suların gürültüsü kilometrelerce öteden duyuluyor. Burada geçireceğimiz zaman boyunca doğanın mutlak gücü karşısında hayranlıkla sessizleşiyoruz. Ardından doğuya, Doğu Fiyortları’nın kıvrımlı yollarına giriyoruz. Yol boyunca dağlar, sisler ve denize uzanan uçurum manzaraları arasında ilerliyoruz. Fotoğraf molaları vererek, akşam saatlerinde Bakkagerði’ye ulaşıyor ve küçük balıkçı kasabasının huzurlu atmosferinde günü tamamlıyoruz. Dinlenme için otelimize transfer oluyoruz.

Tüm Tourjuvistler’e keyifli bir akşam ve iyi geceler dileriz.

Bakkagerði - Höfn

Otelimizde alacağımız kahvaltının ardından İzlanda’nın doğusundaki pastoral köylerin arasında kısa yürüyüşler yapıyor, puffin kuşlarının yuvalarını gözlemliyoruz. Renkli evlerin arasında dolaşırken bu sakin kasabanın yavaş ritmine kendimizi bırakıyoruz. Ardından devasa Vatnajökull Buzulu’na doğru yola çıkıyoruz. Yolda karşımıza çıkan her virajda manzara değişiyor; bazen sisin içinden çıkan buz kütleleri, bazen yeşil tepelerin arasına gizlenmiş göller.

Vatnajökull’un eteklerine vardığımızda, dev buzulların arasında yürüyüşe çıkıyoruz. Suyun ve taşın birleştiği bu kadim topraklarda doğanın ritmini hissediyoruz. Günün sonunda siyah kumların kıyısında, Vestrahorn Dağı’nın zarif siluetini izliyoruz. Güneş batarken gökyüzü pembe ve maviye boyanıyor. Höfn’e vardığımızda, denizden gelen tuzlu esintiyle günü huzurla noktalıyor ve dinlenmek için otelimize transfer oluyoruz.

Tüm Tourjuvistler’e keyifli bir akşam ve iyi geceler dileriz.

Höfn

Kahvaltımızın ardından güne erken saatlerde başlıyoruz. İzlanda’nın doğusundaki yolları takip ederken sislerin arasından yükselen dağ siluetleri bize eşlik ediyor. Göz alabildiğine uzanan vadiler, lav çayırları ve kıyıya çarpan dalgalar arasında ilerlerken doğanın kendi ritmine karışıyoruz. Jökulsárlón Buzul Lagünü’ne vardığımızda, suyun üzerinde süzülen buzdağlarının sessiz dansına tanıklık ediyoruz. Mavi ve beyazın birbirine karıştığı bu manzarada nefes almak bile ayrı bir deneyim. Dileyenlerle birlikte yapacağımız bot turunda, buzulların arasında ilerlerken zamanın durduğunu hissediyoruz.

Lagünün hemen yanında, siyah kumların üzerinde parlayan buz kristalleriyle ünlü Diamond Beach bizleri bekliyor. Burada yürürken, dalgaların kıyıya taşıdığı her buz parçası sanki doğanın bir mücevheri gibi ışıldıyor. Ardından Skaftafell Milli Parkı’na doğru yola çıkıyoruz. Dağlar, buzullar ve şelalelerin iç içe geçtiği bu eşsiz doğa alanında kısa yürüyüşler yapıyor, İzlanda’nın ilkel ama büyüleyici yüzünü keşfediyoruz. Akşam saatlerinde Vík’e ulaşıyor, otelimize transfer oluyoruz ve doğayla iç içe geçen bu büyüleyici günü huzurla noktalıyoruz.

Tüm Tourjuvistler’e keyifli bir akşam ve iyi geceler dileriz.

Vik

Sabah kahvaltımızın ardından Vík çevresindeki keşiflerimize başlıyoruz. İlk durağımız, doğal güzellikleriyle ünlü Kirkjubæjarklaustur bölgesi oluyor. Burada yapacağımız yürüyüşlerle yemyeşil vadiler ve lav oluşumları arasında doğayla baş başa kalıyoruz.

Daha sonra Reynisfjall Dağı eteklerindeki ünlü siyah kum plajı Reynisfjara’ya gidiyoruz. Okyanus dalgalarının vurduğu sahilde bazalt sütunları ve denizden yükselen Reynisdrangar kayalıklarını görüyoruz. İzlanda’nın en ikonik manzaralarından biri olan bu plajda doğanın gücünü yakından hissediyoruz.

Günün kalan kısmında Vík çevresinde kısa yürüyüşler yapıyor, küçük köyün sakin atmosferini deneyimliyoruz. Akşam saatlerinde otelimize dönerek dinleniyoruz.

Tüm Tourjuvistler’e keyifli bir akşam ve iyi geceler dileriz.

Vik - Reykjavik

Otelde alacağımız kahvaltı sonrası hava koşullarının elverişliliğine göre Vestmannaeyjar Adaları’na doğru feribotla yola çıkıyoruz. Yol boyunca dalgaların sesi ve martıların çığlıkları eşliğinde adaya yaklaşıyoruz. Eldfell Yanardağı çevresinde yapacağımız yürüyüşte, 1973 patlamasının izlerini adım adım görüyor, lavların şekillendirdiği arazide doğanın gücünü bir kez daha hissediyoruz.

Anakaraya döndükten sonra şelaleler diyarına giriyoruz. Önce Skógafoss’un ihtişamlı sularının önünde duruyor, ardından gizli konumuyla büyüleyen Gljúfrabúi’ye uğruyoruz. Güne, perde gibi akan Seljalandsfoss’un arkasından geçerek veda ediyoruz. Şelale sularının serinliği yüzümüze vururken, İzlanda’nın büyülü doğasının bir parçası oluyoruz. Akşamüstü Reykjavik’e ulaşıyor, şehir ışıklarıyla karşılandığımız bu geceyi sakin bir yürüyüşle noktalıyor ve dinlenmek için otelimize transfer oluyoruz.

Tüm Tourjuvistler’e keyifli bir akşam ve iyi geceler dileriz.

Reykjavik

Güne otelde alacağımız kahvaltıyla başlıyoruz. İzlanda’nın batısına, büyüleyici Snæfellsnes Yarımadası’na doğru yola çıkıyoruz. Lavlarla kaplı düzlükler, yosun tutmuş taşlar ve okyanusa bakan falezler arasında ilerlerken, yeryüzüyle gökyüzü arasındaki ince çizgide olduğumuzu hissediyoruz. Grundarfjörður kasabasına vardığımızda fiyortların sessizliği ve taze deniz havası içimizi dolduruyor. Ardından İzlanda’nın simgesi hâline gelmiş, kartpostalların vazgeçilmezi Kirkjufell Dağı karşımıza çıkıyor. Yanındaki küçük şelalelerin yarattığı tabloyu izlerken zaman sanki yavaşlıyor.

Dönüş yolunda rotamızı Blue Lagoon’a çeviriyoruz. Süt beyazı ile turkuaz arası tondaki jeotermal sularında, lav taşlarıyla çevrili bir doğa havuzuna adım atıyoruz. Buharın arasında kaybolurken, sıcak suyun yüzümüzü sarmaladığı o anda İzlanda’nın kalbinde huzuru buluyoruz. Günün sonunda Reykjavik’e dönüyor, otelimize transfer oluyoruz ve yorgunluğumuzu dingin bir geceyle geride bırakıyoruz.

Tüm Tourjuvistler’e keyifli bir akşam ve iyi geceler dileriz.

Reykjavik

Otelde alacağımız kahvaltıyla güne başlıyoruz. Bugün İzlanda’nın kültürel dokusunu keşfetmek için panoramik şehir turuna çıkıyoruz. Hallgrímskirkja Kilisesi’nin kulesinden Reykjavik’in renkli çatılarla dolu manzarasını izliyor, Harpa Konser Salonu’nun modern mimarisinde ışığın suyla dansını görüyoruz. Liman bölgesinde yürürken okyanus kokusu, kuzey rüzgârıyla birlikte yüzümüze çarpıyor.

Öğleden sonra serbest zamanımızda dileyenlerle hediyelik dükkanlarını gezebilir, deniz kıyısında sakin bir kahve molası verebiliriz. Akşam, yerel bir restoranda alacağımız veda yemeğinde bu büyüleyici ülkeye son bir kadeh kaldırıyoruz. Gecenin ilerleyen saatlerinde havalimanına transfer oluyor, İzlanda’nın rüya gibi manzaralarına veda ediyoruz.

Reykjavik - Riga - İstanbul

Kontuarına varsa bagajınızı teslim ettikten ve pasaport kontrolünden geçtikten sonra uçağın kapısına geçiyoruz. Air Baltic Hava Yolları tarifeli seferi ile aktarmalı olarak İstanbul uçuşumuz gerçekleşiyor.

İstanbul’a varışımız sonrası ülkeye giriş ve bagaj alma işlemlerinin ardından bir sonraki gezide görüşmek üzere Tourjuvistler ile vedalaşıyoruz.

Havalimanı çıkışında sizi bekleyen ve bilgileri dönüş uçuşunuz öncesi size iletilmiş özel transfer aracınız ile evlerinize transferiniz gerçekleşiyor.

Bir sonraki Tourjuva gezisinde görüşmek üzere. Sevgiler