Adres

Küçükyalı Merkez Mh. Bağdat Cd. No:112 K:1 D:5

Telefon

(850) 606 22 01


İzlanda: Sessizliğin İçinden Yükselen Bir Masal

Tourjuva 24.05.2025

İzlanda: Sessizliğin İçinden Yükselen Bir Masal

Bazı yerler bir şarkı gibidir. Başlangıçta sessiz, ama içine girdikçe derinleşen… İşte İzlanda, tam da böyle bir ülkeydi benim için.

Doğanın en saf hâli, en yalın şekliyle karşınızda duruyor ve sizi sadece izlemeye değil, onunla birlikte soluk almaya çağırıyor.

Sıcak bir kahve kupasını ellerime alıp buz gibi rüzgâra karşı yürürken, doğanın insanı değil; insanın doğayı izlediği bir yer olduğunu hissettim.

İzlanda, anlatılamayacak kadar yalın; unutulamayacak kadar güçlüydü.

Golden Circle: Bir Doğa Üçlemesi

İzlanda’ya ilk gelenler için klasik ama vazgeçilmez bir rota: Golden Circle.

Thingvellir Ulusal Parkı: İki kıtanın (Avrasya ve Kuzey Amerika) birbirinden ayrıldığı yer. Yürürken, adım attığınız her taşın jeolojik bir geçmişi var.

Geysir: Yerin altından fışkıran sıcak su sütunları... Doğanın sürprizi gibi.

Gullfoss Şelalesi: Gücün ve zarafetin birleştiği nokta. Suyun sesi, zihnimdeki tüm gürültüleri susturdu.

Güney Kıyısı: Kara Kumlar ve Şelale Senfonisi

Seljalandsfoss & Skógafoss: Her biri farklı bir karaktere sahip bu şelaleler, İzlanda’nın suyla kurduğu büyülü ilişkiyi gösteriyor.

Reynisfjara Plajı: Siyah kum, gri gökyüzü ve Atlantik’in sert dalgaları… Burada renkler soluk, ama hisler çok derin.

Vík Kasabası: Ufacık ama kalabalıktan uzak bir dinginlik sunuyor.

Yol boyunca gördüğüm her şey – yosun kaplı lav tarlaları, yalnız başına duran atlar, sisin içinde kaybolan dağlar – bir romanın içinden fırlamış gibiydi.

Jokulsarlon Buzul Lagünü: Sessizlikteki Zarafet

Dev buz kütlelerinin su üstünde yavaşça süzüldüğü bu lagün, İzlanda’nın en zarif yüzlerinden biri.

Gökyüzü gri, su cam gibi, buz ise mavi. Her şey sade, ama büyüleyici.

Ve burada öğrendim ki: Sessizlik de bir ses olabilir.

Kuzey Işıkları: Gökyüzünün Dansı

İzlanda’yı görmeye karar vermemdeki en büyük neden belki de Aurora Borealis...

Ve evet, gördüm.

O gece gökyüzüne bakarken, hiçbir kelimenin, hiçbir fotoğrafın yetmeyeceğini anladım.

O ışıklar sadece havada değil, içimde de bir şeyleri aydınlattı.

Blue Lagoon: Lavların Arasında Sıcak Bir Mola

Soğuk bir sabah, süt beyazı bir suya adım attım.

Blue Lagoon, sadece bir termal havuz değil; İzlanda’nın volkanik doğasının teninizle buluştuğu yer.

Dinlenmekten çok, yeniden başlamak gibi bir hissi var.

İzlanda Mutfağı: Sadelik ve Temizlik

İzlanda mutfağı, tıpkı doğası gibi sade ve temiz:

Lamb soup (kuzu çorbası): Soğuk havada içinizi ısıtan bir klasik.

Skyr: Yoğurttan daha yoğun, ama bir o kadar ferah.

Taze deniz ürünleri ve sade tatlarla bezeli tabaklar…

Ve elbette: Her öğünde bir fincan filtre kahve. İzlandalılar gibi, ben de alıştım.

Para Birimi: İzlanda Kronu (ISK)

Saat Farkı: Türkiye’den 3 saat geride

Tavsiyeler

Katmanlı giyinmek şart. Hava dakikalar içinde değişebilir.

Mutlaka bir yolculuk yapın: araba kiralayın, çalan müzik doğanın sesi olsun.

Fotoğraf makinesi değil; hafızanızı hazırlayın. Çünkü bazı anlar, sadece hisle hatırlanır.

 

Her sabah gri gökyüzünün altında, doğayla bir anlaşma yaptım:

Ben susacağım, sen anlat.

Ve doğa hep zarif bir dilde, kendini anlattı.

Eğer içinizde sessiz ama derin bir şeyleri dinlemek isterseniz... İzlanda size fısıldar.

 



shape

Destinasyon, Gezgin, Sektör Sohbetleri

ve daha fazlası