Slovenya: Sıradışı Doğanın, Saklı Şehirlerin Ülkesi

Bazı ülkeler vardır… Haritada küçük, kalpte büyük yer kaplar. Slovenya işte tam da böyle bir yerdi benim için. Avrupa'nın göbeğinde, kalabalıktan uzak ama ruhu fazlasıyla kalabalık bir deneyim sundu. Dağlar, göller, nehirler ve tarihle iç içe geçmiş sokaklar… Slovenya’da her gün, başka bir tablonun içindeydim.

Ljubljana’nın dingin sokaklarından, Bled Gölü’nün masalsı manzarasına… Soca Nehri’nin turkuazında ruhumu arındırdım, Triglav’da doğayla yeniden tanıştım.

Ljubljana’da Başlayan Rüya

Slovenya'nın başkenti Ljubljana, küçük ama capcanlı bir şehir. Renkli binalar, sanat dolu sokaklar, bisikletlilerle dolu yollar… Şehrin içinden kıvrıla kıvrıla geçen nehir, kenti adeta ikiye bölüyor ama kalbini birleşiyor. Ljubljana Kalesi'ne çıktığımda, hem tarihi hem manzarayı aynı anda izlemek gibisi yoktu.

Bled Gölü: Masal Gerçek Oluyor

Sanırım Slovenya’yı anlatırken Bled Gölü’nü anmadan geçmek haksızlık olur. Gölde bir kayıkla süzülmek, ortasındaki minik adada çan çalmak, çevresinde yürüyüş yapmak… Her anı bir film sahnesi gibiydi. Göl kenarındaki kremalı Bled pastasını tatmayı da ihmal etmedim. Fazlasıyla meşhur ve bir o kadar da leziz.

Triglav Ulusal Parkı ve Doğa Aşkı

Slovenya'nın en büyük hazinesi doğası. Triglav Ulusal Parkı’nda yürümek, göller, çağlayanlar ve yemyeşil vadiler arasında kaybolmak gibiydi. Soca Nehri’nin turkuaz rengi hâlâ gözümün önünde. Macera sever biri olarak rafting deneyimi burada zirveye ulaştı.

Yerel Lezzetler ve Kültürel Tatlar

Slovenya mutfağı, İtalya, Avusturya ve Balkan esintilerini birleştiriyor. Jota çorbası, ajdov kruh (karabuğday ekmeği), ve süzme peynirle yapılan ştruklji… Hepsi damağımda iz bıraktı. Özellikle yerel pazarlar tam bir hazineydi. Küçük kasaba fırınlarında yapılan el yapımı ürünler, seyahatimin en leziz durakları oldu.

Para Birimi ve Saat Farkı

Slovenya'da Euro kullanılıyor ve Türkiye ile arasında 1 saatlik fark var. Yani saat kayması neredeyse hissedilmiyor.

Tavsiyeler

Rahat ayakkabılar şart! Çünkü doğası da şehirleri de yürüyerek keşfetmeye değer.

Mevsimine göre yağmurluk ya da kalın kıyafet almakta fayda var. Dağ havası, değişken olabiliyor.

Ve bolca hafıza kartı! Çünkü Slovenya’da her köşe bir kartpostal gibi.

Slovenya’yı sadece görmekle kalmadım, hissettim. Sakin ama büyüleyici, küçük ama dopdolu. Ve şunu söyleyebilirim: Slovenya, arayan her gezgine kendi hikâyesini yazdıran bir ülke. Benimkini de yazdı, hem de silinmeyecek satırlarla.